Cinsel istismar ve kafa travması sonucu yaşamını yitiren Sıla bebeğin ölümünde yargılama başlıyor. Davada beş sanık var. Yarın görülecek ilk duruşma kapalı yapılacak. Duruşma salonunda yalnızca sanıklar, müdafiler ve avukatlar olacak. Soruşturmada en önemli delil olarak gösterilen kanlı bebek bezini çöpe attığını itiraf eden anne ile onun dini nikahla birlikte yaşadığı Sanlı Ö. ve Kani A. ile çocuk yaştaki G.K. ve K.A. hakim karşısına çıkacak.
Tekirdağ’da cinsel istismar sonucu yaşamını yitiren 2 yaşındaki Sıla Yeniçeri’nin ölümüne ilişkin ilk duruşma yarın görülecek.
Malkara ilçesinde yaşayan Bakiye Yeniçeri (29), kızı Sıla Yeniçeri’yi 2 Ağustos günü Malkara Devlet Hastanesi’ne götürdü. Yeniçeri, vücudunda morluklar olan çocuğunun bıraktığı komşusu tarafından düşürüldüğünü ve yaralandığını söyledi. Muayene edilen Sıla Yeniçeri, daha sonra ailesine teslim edilip, evine gönderildi. Aile, 8 Eylül akşamı Sıla Yeniçeri’yi yeniden Malkara Devlet Hastanesi’ne götürdü. Baygın haldeki Sıla Yeniçeri’yi muayene eden doktorlar, şiddet izleri ve morlukları görünce durumu polise bildirdi. Durumu ağır olan Sıla Yeniçeri, Tekirdağ İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi’ne sevk edildi. Muayenesinde Sıla Yeniçeri’nin beyin kanaması geçirdiği belirlendi, vücudunda fiziksel şiddete uğradığına yönelik bulgular elde edildi ve ameliyata alındı. Hastane ayrıca Sıla bebekten aldığı DNA örneklerini incelenmek üzere Tekirdağ Adli Tıp Kurumu’na gönderdi.
Gizlilik kararı verilen soruşturmada, Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Bakiye Yeniçeri’nin de aralarında olduğu beş şüpheliyi gözaltına aldı. Soruşturmada Bakiye Yeniçeri, dini nikahla birlikte yaşadığı Sanlı Ö. (57), komşusu ve çocuklardan K.A.’nın babası Kani A. (32) ile bebeğin bırakıldığı komşunun çocukları G.K. (14) ve K.A. (13) tutuklandı. Tekirdağ Barosu Başkanı Egemen Gürcün, 11 Eylül'de yaptığı açıklamada, Sıla Yeniçeri'nin cinsel istismara uğradığının Adli Tıp raporlarıyla kesinleştiğini açıkladı. Tekirdağ İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi'nin çocuk yoğun bakım ünitesinde tedavi gören Sıla Yeniçeri, 7 Ekim’de bir aylık yaşam savaşını kaybetti.
Sıla bebek hakkındaki soruşturma Malkara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tamamlanıp davanın açılması amacıyla fezleke Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. Başsavcılık, Bakiye Yeniçeri, Sanlı Ö., Kani A. ile G.K. ve K.A. için 2 ayrı iddianame hazırladı. İddianamede anne Bakiye Yeniçeri için ihmali davranışla kasten insan öldürme, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme, aile hukukundan doğan yükümlülüğün ihlali suçlarından toplam 67 yıl hapis cezası talep edildi.
Sanlı Ö. hakkında, suçu bildirmeme, gizleme suçundan 1 yıl 6 ay, çocuklardan K.A.’nın babası Kani A. için ise çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından 28 yıl 6 ay hapis cezası talep edildi. Suça sürüklenen çocuklar G.K. ve K.A. için hazırlanan iddianame ise Tekirdağ 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. İddianamede ise G.K. için, çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından toplam 66 yıl, K.A. hakkında da nitelikli cinsel istismar, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından 48 yıl ile kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Hazırlanan 2 ayrı iddianame Tekirdağ 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde birleştirildi.
Bakiye Yeniçeri, savcılıkta verdiği ifadesinde Sanlı Ö. ile dini nikahla birlikte olduğunu ve onun evinde olaydan iki hafta önce birlikte yaşamaya başladığını, Malkara’da bir barda saat 16.00 ile 02.00 saatleri arasında konsomatrislik yaptığını, çalıştığı sıralarda çocukları Sıla ve A.S.Y.’yi Sanlı Ö.’nün yakın komşusu Kani A. ve çocuklarına bakmaları için bıraktığını anlattı. 2 Eylül günü Sıla’yı bıraktığı komşularından aldığında bezinde kan gördüğünü söyleyen Bakiye Yeniçeri, kimse görmesin diye bezi çöpe attığını ve kızına zarar verildiğini anladığını ancak kimsenin bilgisi olmasın diye örtbas ettiğini söyledi. 9 Eylül günü de bıraktığı Sıla’nın kustuğunu görmesi üzerine hastaneye götürdüğünü anlatan Yeniçeri, çocuklarını Kani A.’nın kızmaması için onun olmadığı zamanlarda evindeki çocuklara bıraktığını belirterek, 6 Eylül tarihinde Sıla’nın bezinde kan gördüğünü ve bezi çöpe attığını, daha sonra Sıla’nın durumunun kötü olacağını ve ailesinin kendisine kızmasından korktuğu düşüncesiyle bezi başka bir yerdeki çöp konteynerine attığını söyledi. Sanlı’ya Sıla’nın bezinde kan gördüğünü söylediğini belirten Yeniçeri, “Cinsel bir şey olabilir mi diye sordum. Sanlı da ‘Çocuk onlar yaa’ dedi. Çocuklardan şüphelendim ancak onların da annesiz büyüdüğünü bildiğim için acıdım.” dedi.
Tekirdağ Barosu Başkanı Egemen Gürcün, kendileri ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın davaya katılacağını belirterek, duruşma öncesinde birçok baro ve sivil toplum örgütlerinin duruşmaya katılım çağrısında bulunduğunu söyledi. Olayı, ilk ortaya çıktığı günden dava açılancaya kadar çok etkin şekilde takip ettiklerini söyleyen Gürcün, şunları söyledi: “Yetişkinler ile suça sürüklenmiş çocukların yargılanması bir arada olacağından CMK 185'inci maddesi gereğince duruşmalar kapalı yapılacak. Yani sanıklar, müdafiler ve avukatlar dışında salonda bir izleyicinin ve dinleyicinin bulunmaması gerekiyor. Bu anlamıyla yargılamanın bu seyri de bizler için önemli.”