Van'da, Urartu Kralı 2. Sarduri tarafından inşa edilen Çavuştepe Kalesi'nde yürütülen çalışmalarda gün yüzüne çıkarılan metal buluntular, yabancı akademisyenlerin de katıldığı çalışmayla mercek altına alındı.
Gürpınar ilçesinde, Urartu Krallığı'nın en parlak döneminde yaptırılan Çavuştepe Kalesi'nde hem kazı ve restorasyon çalışmaları hem de yüzey araştırmaları devam ediyor. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı ve Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu başkanlığında yürütülen çalışmalarda ortaya çıkarılan metal buluntuların analizine başlandı. Çekya'daki Charles Üniversitesi Klasik Arkeoloji Enstitüsü'nden Dr. Marek Vercik ve Almanya Max Planck Enstitüsü'nden Doç. Dr. Ümit Güder, "Anadolu'da Metal Alaşımların Bilinmeyen Tarihi Projesi" kapsamında kalede araştırma yaptı.
Tarihi kaledeki kazılarda şimdiye kadar elde edilen bronz kemer, bilezik, pazıbent, yüzük gibi takı ile bıçak ve hançer parçalarını inceleyen akademisyenler, beraberinde getirdikleri son teknolojik analiz cihazıyla, metal buluntuların cinsi, üretim tarihi ve üretildiği atölyelerle ilgili bilgi topladı. "KARBON ANALİZLERİ YAPARAK TARİHLERİNİ ORTAYA KOYACAĞIZ"
Çavuşoğlu, AA muhabirine, kazı dönemlerinde ele geçen metal buluntuların analizini yapmaya başladıklarını söyledi. Analiz sonuçlarına göre metal buluntuların üretildiği atölyelerin yerlerini de tespit edebileceklerini anlatan Çavuşoğlu, şunları kaydetti: "Atölyelerle ilgili 1980'de yürütülen arkeolojik kazılarda 6 eritme ocağından söz ediliyor. Bizler de yüzeyde elde ettiğimiz metal buluntuların analizlerini yapıp diğer eserlerle karşılaştırmasını yapacağız. Yurt dışından gelen akademisyenlerle yürüttüğümüz analiz çalışmalarıyla metal buluntuların kaynağını yani nerde üretildiğini belirleyeceğiz. Çalışmayla bu atölyelerin Urartu dönemi mi yoksa Urartu sonrasındaki döneme mi ait bu, tespit edilecek. Karbon analizleri yaparak tarihlerini ortaya koyacağız. Kısacası metalin içeriği, tarihi ve üretildiği atölyeyle ilgili bilgi ortaya çıkacak. Metal buluntuların analizlerinin bir kısmını alanda yaptık. İlk analizlerde metallerin Urartu dönemine ait olduğu fikri ortaya çıktı." "ÇALIŞMALARIN YENİ BOYUT KAZANDIRACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM"
Doç. Dr. Ümit Güder ise bakır işlemeciliğinde geniş teknikler uygulayan ve büyük miktarda üretim gerçekleştiren Urartularda metal üretiminde kullanılan teknolojinin kaynağını araştırdıklarını ifade etti. Kalede zengin bakır içerikli buluntuların elde edildiğini anlatan Güder, "Çalışmalarımızı daha önce bir atölyenin varlığından söz edilen Haldi Tapınağı'nda yoğunlaştırdık. Metallerin analizlerini yerinde yaparak ne tür buluntular olduğunu, ne tip üretimler gerçekleştirildiğini ve üretim tarihlerine ulaşmaya çalışıyoruz." dedi. Urartu bronzlarında sıklıkla rastlanan çinkonun kaynağını bulmak istediklerini belirten Güder, şöyle devam etti:
"Çinko ve bakır yan yana getirildiğinde pirinç elde ediliyor. Bunlara bronz eklendiğinde altına yakın renk elde ediliyor. Birçok Urartu metal analizinde çinkonun bilinçli bir şekilde elde edildiğine yönelik bulgular söz konusu. Dolayısıyla teknolojinin uygulanıp uygulanmadığını ve Urartu kökenli olup olmadığına yönelik bulgular elde etmeye çalışıyoruz. Proje kapsamındaki en önemli cihazımız yerinde ve hasarsız analiz yapabilen XRF analiz cihazıdır. Bu cihaz sayesinde buluntuların sınıflandırmasını alanda yapabildik." Dr. Marek Vercik de "Urartu Krallığı'nın metal üretim teknolojisinde üst sıra olması beni şaşırttı. Yapacağımız çalışmaların yeni boyut kazandıracağını düşünüyorum. Urartuları bakır üretim teknolojilerine dayanarak söylemiyorum. Urartuların bölgesel olarak da metal ve farklı objelerin üretiminde ileri bir uygarlık olarak ortaya çıkarabilecek bilgiler elde edeceğimizi düşünüyorum." şeklinde konuştu.